Bir sofra düşünün ki peynirin 14 çeşidi; zeytinin siyahı-yeşili; yumurtanın menemeni, haşlaması; kavurmadan meyve tabağına kadar envai çeşidi bulunuyor. Bu sofrada deyim yerindeyse bir kuş sütü eksik. Yolu Diyarbakır’a düşenler Hasan Paşa Hanı’nın içinde bulunan Kahvaltı mekanlarında renkli bir sofraya konuk olabilir.
Yemek kültürümüzde doğu illerinin ayrı bir yeri var. Özellikle de et yemeklerinde Diyarbakır farklı bir yere sahip. Diyarbakır, hareketli sosyal yapısı, beş bin yıllık tarihi ve bozulmamış kültürel dokusuyla hem yerli hem de yabancı turistlerin sevdiği bir yer. Her köşe başında bir kebapçı bulabileceğiniz Diyarbakır’da günlük yemeklerin yanında kahvaltı kültürü de çok gelişmiş. Sabahları Hasan Paşa Hanı’nın içinde bulunan birçok dükkan, hazırladıkları birbirinden renkli kahvaltılıklarla müşterilerini bekliyor.
Yolunuz buraya düştüğünde oturacak yer bulamayabilirsiniz. Kahvaltı mekanlarının hazırladığı bu renkli sofraya rağbet büyük. İşlerini çok ciddiye alan ve her gelen müşterinin sofrasını binbir çeşit kahvaltı çeşitleri donatılıyor. Müşterilerle tek tek ilgilenilip onların gönülleri alınıyor. Müşteriler de sevgiyi karşılıksız bırakmıyor.
Tarihî hanın içindeki bu mekan, bir balkon ve odalardan oluşuyor. Diyarbakır’ın taş duvarları insana ayrı bir ferahlık veriyor. Şark odaları ve ahşap sandalye masalarda kahvaltınızı yapıyorsunuz. Bunun yanında, müşterilere sunulan ürünler de yöreden seçiliyor. Mesela yoğurt, Diyarbakır Yoğurt Pazarı’ndan alınıyor. Peynirler Diyarbakır’ın yanı sıra Hakkari, Şırnak, Siirt, Bitlis ve Van’dan getiriliyor. Kahvaltı için Hasan Paşa Hanı’na uğrayan müşteriler, tattıkları bu lezzetli kahvaltıyı kendilerine hazırlanan renkli meyve tabağıyla tamamlanıyor. Bu mükellef kahvaltının ardından karnınız tok sırtınız pek bir şekilde Diyarbakır’ın tarihi sokaklarında dolaşabilirsiniz.