Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, kadınların süt ürünleri üretimini desteklemek amacıyla GABB, ilçe belediyeleri ve DTSO’nun iş birliğiyle Mandıra Tesisi Kurulum protokolü imzaladı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Silvan Belediyesi, Kulp Belediyesi, Dicle Belediyesi, Hani Belediyesi ve Eğil Belediyesi iş birliğinde; Silvan, Kulp, Hani, Dicle ve Eğil ilçelerinde kadınlar ve gençlerin süt ürünleri üretimlerini destekleyecek fiziksel altyapının oluşturulması, üretim tesislerinin kurulması, üretim için gerekli donanımın sağlanması ve üretilen ürünlerin yerel pazarlara sunumunu desteklemek amacıyla protokol imzaladı.

Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, bu kapsamda iş birliği yapan kurumların temsilcileriyle Mandıra Tesisi Kurulum Protokolü imza töreni gerçekleştirdi.

Silvan Belediyesi hizmet binasında düzenlenen törene, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, GABB Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Siraç Çelik, Silvan Belediyesi Eşbaşkanları Sevim Biçici ve Kadri Esen, Hani Belediyesi Eşbaşkanları Besile Narin ve Hamdullah Demir, Kulp Belediyesi Eşbaşkanları Fatma Ay ve Murat İpek, Dicle Belediyesi Eşbaşkanı Aysel Baran, Eğil Belediyesi Başkan Yardımcısı Mahmut Fidan, DTSO Başkanı Mehmet Kaya ve DTSO Meclis Başkanı Nevin İl katıldı.

Eşbaşkan Bucak: Ortak bir üretim aklını ortaya koymak istedik

İmza töreni öncesi emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Eşbaşkan Bucak, yoksulluğa dikkat çekerek, “Bizim coğrafyamızda çok yoğun bir yoksulluk var. Çok derin bir kadın yoksulluğu var. Hem bununla mücadele edebilmek için hem de GABB, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyelerimiz, DTSO ve kentin başkaca dinamiklerinin de süreç içerisinde bu çalışmanın bir parçası olacak ortak bir vizyonu, ortak bir üretim aklını, perspektifini ortaya koymak istedik” dedi.

'Bizim için önemli bir aşama'

Söz konusu iş birliğini toplumcu ve kadın özgürlükçü bir yere oturtmak istediklerine dikkat çeken Eşbaşkan Bucak, şöyle konuştu: “Bu bizim için önemli bir aşama. Buraya gelene kadar çok kıymetli tartışmalar yürüttü arkadaşlarımız. Her birinin emekleri için çok teşekkür ediyorum. Ama bundan sonra önemli olan bu emeği ve üretimi sürdürülebilir kılmak. Bu kısmı çok önemli. Çünkü bizler sürdürebildiğimiz, devam ettirebildiğimiz ve geliştirebildiğimiz oranda aynı zamanda başkaca kooperatiflere, komün yaklaşımlarına, birliklere de örnek olacağız kendi coğrafyamızda. Bugün bu birliktelik Amed’de başlayacak ama bir sonraki sefer başka coğrafyalara ve başka üretim alanlarının hayata geçmesine katkısı olacaktır.”

'Projenin her daim destekçisi olacağız'

Projenin başarılı olacağına inandığını belirten Eşbaşkan Bucak, Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman projenin destekçisi olacaklarını vurguladı. Bucak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu katkıyı da gören bir yerden, bu önemli örneği de, misali de gören bir yerden ben bu projenin, bu çalışmanın, bu ortaklaşmanın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Çok başarılı olacağına, çok üretken bir yapıya kavuşacağına, özgürlükçü bir yapıya kavuşacağına ve yeni üretimlerin de, yeni birliklerin de, yeni komünlerin de kapısını açacağına yürekten inanıyorum.

Bugün imzalayacağımız protokol hayırlı olsun, ilçelerimize hayırlı uğurlu olsun. İlçe belediye eşbaşkanlarımızla yaptığımız çok önemli bir proje. Onların çünkü kendi yerellerinde, kendi üretimlerinde yapabilecekleri belki en değerli, en kıymetli çalışmalardan bir tanesi. Bunun her daim yanında olacağız Büyükşehir Belediyesi olarak. Ne gerekiyorsa, yani bu protokolde bizleri bağlayan ve bunun ötesinde kendi gönüllülük bağlarımızı aslında ön plana çıkaran her yerde kuşkusuz destekçisi olacağız, sürdüreni olacağız ve muhakkak bu çalışmayı başarıya ulaştıracağız. Buna olan inançla tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.”

'Sadece bir üretim alanı değil, mücadele alanı da olacak'

Projeyi tanıtan GABB Eşbaşkanı Neslihan Şedal da projenin sadece ekonomik bir üretim alanı değil, aynı zamanda kadınların mücadele hattı da olabileceğini söyledi. Şedal, “Kadın yoksulluğunun derinleştiği, kadınların gün be gün üretimden koparılmak istendiği yerde kadınların üretime dahil olabilmesi ve en önemlisi de ekonomisini geliştirebileceği bir projenin imzasını da bugün atmış olacağız” dedi.

'Türkiye’ye örnek olabilecek bir proje'

DTSO Başkanı Mehmet Kaya ise projenin yalnızca bölgesel değil, Türkiye’ye örnek olabilecek bir proje olduğuna dikkat çekti. Kaya, “Biz tam da böyle bakıyoruz. Bu projede gelecek görüyoruz. Türkiye için iyi bir model olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Program, protokol metninin imzalanmasıyla sona erdi.

Kadınların üretime katılımı teşvik edilecek

Proje kapsamında kadınların süt ürünleri üretimlerini destekleyecek fiziksel altyapının oluşturulması, üretim tesislerinin kurulması, üretim için gerekli donanımın sağlanması ve üretilen ürünlerin yerel pazarlara sunumu amaçlanıyor. Protokol kapsamında kurulacak tesiste çalışmalar, Dicle, Silvan, Hani, Kulp ve Eğil ilçeleriyle iş birliği içinde yürütülecek.

Projenin işleyiş süreci

İmzalanan protokol kapsamında DTSO tarafından 5 kırsal ilçede ilçe belediyeleriyle işbirliği içinde saha çalışması yürütülecek. Bu çalışma ile küçükbaş hayvancılığın ve peynir üretiminin yoğunlaştığı, geleneksel üretim yöntemlerinin ve özgün peynirlerin varlığını koruduğu, üretim hikayesine sahip alanlar belirlenecek. Ardından, her ilçenin süt ve süt ürünleri üretim kapasitesi incelenerek uygun alanlar ve üretim kapasitesi tespit edilecek, buna göre mandıra fizibilite raporları hazırlanacak.

İlçe belediyeleri, uygun yapıları belirleyerek gerekli tahsis işlemlerini tamamlayacak. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi belirlenen alanlarda, planlanan kapasiteye uygun biçimde mandıra tesislerinin projelendirilmesini üstlenecek. Ayrıca sütlerin toplanması ve taşınması için gerekli soğuk zincir araçları yine Büyükşehir Belediyesi tarafından temin edilecek. İlçe belediyeleri, mandıralarda kullanılacak makine ve ekipmanların temininden sorumlu olacak; tesisler kadın üreticilerin kullanımına hazır hale getirilecek. Büyükşehir, ilçe belediyeleri ve DTSO işbirliğiyle GABB koordinasyonunda üç yıllık bir plan çerçevesinde yürütülerek kırsal üretimin korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amaçlanıyor.  Yerel kurumların ortaklaştığı, mali ve teknik destek sunduğu bu proje sayesinde, kadın emeğiyle üretilen peynir ve süt ürünleri, yerel pazarlardan ulusal pazarlara uzanan bir ağda, kadın kooperatiflerinin markasıyla yer alacak. Kırsalda başlayan bu üretim hikayesi, kadınların dayanışmasıyla büyüyen ve kadın emeğiyle şekillenen bir özgürlük ekonomisinin somut adımlarını oluşturarak toplumsal dönüşümün sembolü haline gelecek.