Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Tutum Belgesi ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi, risklerin tespiti ve kurumsal politikaların güçlendirilmesini hedefliyor.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclisi, belediye içerisinde ve hizmet alanlarında toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi, risklerin tespiti ve kurumsal politikaların güçlendirilmesi amacıyla hazırlanan Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Tutum Belgesi’ni oybirliğiyle kabul etti. Tutum belgesinin hayata geçmesi ile belediye, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede kurumsal sorumluluk üstlenerek eşitlikçi, adaleti önceleyen, kadın özgürlükçü bir belediyecilik modeli oluşturmayı hedefliyor.
Kurumsal dönüşüm ve şiddetin önlenmesi
Tutum belgesinde toplumsal cinsiyet temelli şiddetin her türüne karşı bütüncül ve önleyici politikalar oluşturulması amaçlanırken belgenin hedefleri arasında şunlar yer alıyor: “Belediye içinde ve hizmet alanlarında toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski oluşturan durumları tespit ederek önlem almak, kalıp yargıların ve ayrımcı tutumların dönüşmesini sağlayacak zihniyet değişimini desteklemek, kadınların ve şiddet riski altındaki kişilerin korunması için önleyici politikalar geliştirmek, şiddet bildirimlerinde onarıcı adalet mekanizmalarını işletmek, kurumsal kültürü toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde yeniden yapılandırmak, kadınların ve şiddete maruz bırakılanların haklarına erişimini güçlendirmek.”
Tutum Belgesi belediyenin yönetici ve çalışanlarını, meclis üyelerini, stajyerlerini, gönüllülerini, hizmet sağlanan kişileri, işbirliği geliştirilen bütün kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini ile belediyenin hizmet sağlama politika ve prosedürlerinde, hizmet ve mal satın aldığı ortakları da kapsıyor.
Belgenin hukuki ve uluslararası dayanakları
Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Tutum Belgesi, CEDAW – Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact), ILO 190 Sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Eşitlik İlkesi), Türk Medeni Kanunu (TMK), İş Hukuku, İdare Hukuku, Belediye Kanunu (5393 Sayılı Kanun), Uluslararası Teamül Hukuku İlkeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokolleri gibi hem ulusal hem uluslararası pek çok sözleşme ve hukuki metne dayanıyor.
Pozitif ayrımcılık ve adalet ilkesi gözetilecek
Büyükşehir Belediyesi söz konusu belge ile toplumsal cinsiyet eşitliğini tüm çalışma alanlarında asgari standart olarak kabul etmeyi, ayrımcı, cinsiyetçi ve ötekileştirişi tutumları ortadan kaldırmayı, şiddete karşı sıfır tolerans politikasını uygulamayı, kadınların karar alma süreçlerine katılımını güçlendirmeyi, erkek çalışanların şiddetle mücadelede sorumluluk taşıdığı bilinciyle hareket etmeyi, pozitif ayrımcılık ve adalet ilkesini gözeterek hizmet üretmeyi, önleyici politikaların yetersiz kalması hâlinde onarıcı adalet süreçlerini işletmeyi, maruz bırakılanın beyanını esas almayı, gizlilik, güvenlik ve mahremiyetin korunmasını sağlamayı, kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik paradigmaya bağlı kalmayı taahhüt ediyor.
Belgede fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik, dijital, geleneksel pratiklere dayalı şiddet türleri ve mobbing biçimleri ayrıntılı olarak tarif edilirken şiddet tüm yapısal ve psikolojik boyutlarıyla ele alınıyor.
Süreci Kadın Koordinasyonu yönetecek
Belgede şiddet bildirimi yapıldığında izlenecek adımları da ayrıntılı olarak düzenleniyor. Süreç, Kadın Koordinasyonu tarafından yönetilirken Kadın Politikaları Müdürlüğü ile birlikte üç kişilik bir komisyon oluşturulup maruz bırakılanın güvenliği, mahremiyeti ve beyanı esas alınıyor.
Gerek duyulması halinde fail hakkında disiplin soruşturması açılıyor ve muhakkik (araştırmacı) atanıyor. Muhakkik, geçici tedbir olarak işten uzaklaştırma veya açığa alma gibi kararlar verebiliyor. Süreç en geç 30 iş günü içerisinde tamamlanıyor; zorunlu hâllerde 15 iş günü uzatılabiliyor. Tarafların delil sunma hakkı bulunurken rapor, Disiplin Kurulu’na iletiliyor ve karar taraflara bildirilerek süreç sonlandırılıyor.
Sürecin sonunda yaptırıma maruz kalınması durumunda hakkında bildirimde bulunulan kişinin görev yerinin değiştirilmesi, soruşturma sonucuna göre iş akdinin feshedilmesi, fail belediye çalışanı değilse, bağlı olduğu kurumlara bildirim yapılması ve işbirliğinin sonlandırılması yer alıyor.