Güzeloğlu: Sur büyük bir kültür demektir

‘UNESCO ve Diyarbakır’ istişare toplantısında konuşan Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, “Bugün dünyada en sağlam ve insanlık tarihinin en eski yapıları olan Surlarıyla, bu Surların içerisinde yer alan bilinen tüm inanç yapılarıyla ve bütün bunlara sahip çıkan bir sahip olma şuuruyla Diyarbakır, belki de yaşadığımız ve geride bıraktığımız tüm tarihin bir özetidir” dedi.

Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu “UNESCO ve Diyarbakır” istişare toplantısı düzenledi. UNESCO listesinde bulunan Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak ve sorunlara çözüm aramak  amacıyla düzenlenen toplantıya Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öcal Oğuz ve komisyon üyeleri, Vali Yardımcısı ve Bağlar Kaymakamı Nihat Karabiber, Sur Kaymakamı ve Belediye Başkan V. Abdullah Çiftçi, Yenişehir Kaymakamı ve Belediye Başkan V. Murat Beşikçi, kamu kurum müdürleri, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları, oda, borsa ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

‘Diyarbakır, belki de yaşadığımız ve geride bıraktığımız tüm tarihin bir özetidir’

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda katılımcılara hitap eden Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, “UNESCO Dünya Mirası Listesinde Surları ve Hevsel Bahçeleri ile yer alan, 33 medeniyete insanlığın ilk yerleşim izlerinden itibaren bugüne kadar ev sahipliği yapan ve bugün her birinin izlerini taşında toprağında sokağında sofrasında yansıtan bir şehirdir Diyarbakır. Diyarbakır taşının taş olmaktan çıkıp bir sanata işleyen ellerin söylediği namelerden bir şarkıya akan Dicle Nehri'nde medeniyete doğru sürekli akan bir yerdir. Sur, Diyarbakır tarihin her döneminde bir büyük zenginlik bir büyük birikim bir büyük kültür demektir. Bu birikim ile aslında sadece bizim için değil, dünya tarihi ve mirası açısından da çok özel bir şehirdir. Bugün dünyada en sağlam ve insanlık tarihinin en eski yapıları olan Surlarıyla, bu Surların içerisinde yer alan bilinen tüm inanç yapılarıyla ve bütün bunlara sahip çıkan bir sahip olma şuuruyla Diyarbakır, belki de yaşadığımız ve geride bıraktığımız tüm tarihin bir özetidir. Biz Diyarbakır'ı aziz biliyoruz. 639 da İslamla şereflenen Anadolu'daki ilk İslam şehri olarak o günden bugüne ama İslam diniyle şereflenmesi ile başlayan süreçten bugüne kadar da her dine kucak açan inanç değerleri ve onların inanç hürriyetlerini muhafaza ederek yapıları ile bugüne kadar taşıyan bir hoşgörü şehridir” dedi.

‘Sur’da ihya ve inşa için devletimiz bir buçuk milyar TL harcadı’

“Diyarbakır bizim için Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesi ile Türkiye'nin mührü birlik ve beraberliğin kalesi ve merkezidir” diyen Güzeloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu perspektifte Diyarbakır'a bakarken sorumluluklarımızı Diyarbakır'a karşı yapmamız gerekenleri her yönüyle çok ince düşünüp en ince ayrıntısına kadar çalışıp en doğrusunu Diyarbakır'a yapmaya gayret ediyoruz. Sur tabi Diyarbakır'ın merkezinde ve insanlık tarihinin hafızasında duran bir konum ve düzeydedir. Surun tarihi konumunu Sura bitişik Hevsel’in doğal güzelliğini ve yaradılıştan beri akan Dicle'nin bereketini koruma amaçlı ve yaşatma amaçlı sevdamız ve çabamız sürerken ne yazık ki bu ülkenin birlik ve beraberliğini bütün değerlerini birlikte yaşama iradesini yok etmek isteyen PKK ve terör örgütleri ve uzantıları bu yapıya saldırıyor. Bu yapının binlerce yıldır korunan tüm maddi varlıklarını yok etmek tüketmek zihin dünyamızdan ve kültür dünyamızdan silmek istediler. Çukur olayları dediğimiz başlıkta en çok olumsuz etkilenen merkezler den ve yerlerden biri de ne yazık ki Sur’dur. Öylesine bir vandalizm öylesine bir gözü karalık ve yok edecek bir ihanet kültürü içerisinde Sur’un bütün bir insanlığın miras olan yapılarını kültür değerlerini yakıp yıkıp yok ettiler. Camilerimizi, kiliseleri, havraları ve sinagogları kutsal bilinen bütün inanç değerlerini de bu anlamda yaktılar. Bu ihanet karşısında şüphesiz devletimizin milleti ile kararlı tutum ve mücadelesi ile bu tehdidi bertaraf ederken 53 askerimizi 12 polisimizi ve 1 güvenlik korucumuzu şehit verdik. Bu kahramanların şehadeti ile sadece Sur'daki ve diğer bütün bölgelerdeki şehadet eden kahramanların bu duruşuyla bu tehdit ve terör bertaraf edildi. O günden bugüne Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve kararlı önderliğinde yıkılan yakılan Sur yeniden her yönüyle inşa ediliyor. İmha edilen bütün değerler maddi ve manevi İhya ediliyor ve eskisinden daha köklü ve güçlü bir şekilde geleceğe insanlığa karşı ortak sorumluluğumuz çerçevesinde kazandırılıyor olayların başlangıcından ve tahribatların terör tehdidinin bertaraf edilmesinden bugüne kadar Sur’da devletimizin harcadığı kaynak bir buçuk milyar Türk lirasını aşmış durumdadır.”

‘Kültürel değerlerin korunması en temek sorumluluğumuz’

Sur için bakanlıkların, Vakıflar Genel Müdürlüğünün, Büyükşehir Belediyesinin, Sur ve Yenişehir ilçe belediyelerinin ile sivil toplum kuruluşlarının özel çalışmaları olduğunu söyleyen Güzeloğlu, “Amacımız insanımızın mutluluğu ve kentlerimizin kalkınma gelişme yolculuğunun duraksamadan yol alması. Devletimiz Sur merkezli ve Sur özelinden başlayarak gerek Diyarbakır gerekse bölgenin genelinde bu tahribatın bıraktığı bütün izleri silen çok daha ötesinde yeniden ihya ve imar eden bir kararlılık içerisindedir ve bunu milleti ile beraber yapmaktadır. 2023 vizyonunda Türkiye’yi taşıyan ve bu büyük yürüyüşüne katkı sunan en önemli ilk 10 kent arasında yer alan Diyarbakır’ın kalkınma ve gelişme perspektiflerinin hepsinde kültürel değerlerin korunması ve şüphesiz buna bağlı turizmin ve hizmetler sektörünün de öne çıkması da en temel sorumluluğumuz, belki de ilk sorumluluğumuzdur. Hem tarihe saygı hem de bugün yaşayan her kişiye karşı bir saygının gereğidir. Bugünkü toplantı perspektifinde ortaya çıkacak ve belki de yakın bir dönemde ağırlayacağımız uluslararası UNESCO heyeti öncesinde yapılacak çalışmalar bizlere ışık tutacaktır. Bugünün manevi atmosferinde inancımızın çok özel bir günü olan Regaip Kandili'nde bu toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

Ardından konuşan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öcal Oğuz, Diyarbakır’ın tarihi ve tarihi önemini anlattı. Diyarbakır’ın dünyada kesintisiz yaşam süren şehirlerinden biri olduğuna dikkat çeken Oğuz, herhangi bir bölgesinde kazı çalışması yapılsa 10 bin yılı aşkın bir tarih ile karşılaşma ihtimalinin olduğunu söyledi. Oğuz, toplantının Diyarbakır’a ve bölgeye hayırlı olmasını diledi. Oğuz’un konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

Resim Galerisi