Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Barış Buluşmalarının ilk etkinliği “Göç, Dönüş ve Barış” temasıyla başladı. Buluşmanın açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, barış meselesinin yerelde yürütülecek tartışmalarla güçleneceğini vurguladı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, barışın tüm yönleriyle ele alınması ve ortak bir gelecek inşa edilmesi amacıyla “Barış Buluşmaları”nı başlattı. Farklı halklardan, inançlardan ve kültürlerden kesimlerin bir araya geleceği buluşmalar, 7 ay boyunca ayda bir kez gerçekleştirilecek.
İlk etkinlik, Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği’nin desteğiyle “Göç, Dönüş ve Barış” temasıyla Sur ilçesindeki Cemilpaşa Konağı’nda yapıldı. Etkinliğe Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Saliha Aydeniz, ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
'Yaraların sarılması toplum hafızası açısından önem taşımaktadır'
Buluşmanın açılışında konuşan Mezopotamya Göç izleme Derneğinden Medya Alkan, geçmişten bugüne farklı halklar ve toplulukların ağır acılar yaşadığını belirtti. Alkan, "Bu tarihsel acıların tanınması, mağduriyetlerin giderilmesi ve yüzleşme süreçlerinin başlatılması hem yaraların sarılması hem de toplumun ortak hafızasının güçlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır" dedi.
'Barış süreci yereldeki tartışmalarla güçlenecektir'
Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak ise barış sürecinin yerelde tartışmalarla güçleneceğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Barışa giden yol herkesin kendi cephesinde verdiği çabalarla ilerliyor. Biz de yerel yönetimler olarak demokrasiyi savunuyor ve barışın yerelin tartışmalarıyla güçleneceğine inanıyoruz. Bu buluşmalar da bu inancın bir parçasıdır" dedi.
Daha sonra ilk oturumda, Özlem Dilmaç moderatörlüğünde, Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik ve sosyal hizmet uzmanı Berxwedan Şamar konuştu.
Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, Sabancı Üniversitesi’nde 1990’larda Kürtlerin zorunlu göçü üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı İtalya liyakat nişanına layık görülmüş bir akademisyen. Çalışmalarında kadınların geçmişle yüzleşme, adalet arayışı ve güncel süreçlerle bağını kurmaya odaklanan Çelik, konuşmasında özellikle zorunlu göçte kadınların yaşadıkları ve taleplerini anlattı. Çelik, "Ben kendi araştırmalarımda ‘Kadınlar barış için ne talep ediyor?’ sorusuna yoğunlaştım" diye konuştu.
Sosyal hizmet uzmanı Berxwedan Şamar ise zorunlu göçün sosyo-psikolojik etkilerine değindi. Yerinden edilen Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerine çok az çalışma olduğuna dikkat çeken Şamar, çalışmasındaki bulguları aktardı.
Mıhçı: Biz Türkiye'de kaç kişiyiz bilmiyoruz
İkinci oturumda DEM Parti MYK Üyesi Murat Mıhçı ve Sur Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Örhan konuştu. Konuşmasına Ermenice başlayan Mıhçı, hayatının en zor konuşmalarından biri olduğunu söyledi. Mıhçı, "Biz Türkiye'de kaç kişiyiz bilmiyoruz, bunu bir tek devlet biliyor. Kimliğini, kendini belirten 88 Ermeni yaşıyor. 'Benim Ninem Ermeni’ydi' bu çok ağır bir söz; işte tam buradan başlamak gerekiyor. Dünya tarihi göçler tarihidir" dedi.
Sur Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Örhan ise buluşmanın çok anlamlı olduğunu belirterek, "Bildiğiniz üzere 50 yıllık süreçte birçok acı yaşandı. Her bir arkadaşımızın bir hikayesi var. Acılardan zulümden en çok etkilenen bizler ama en çok barışı isteyen de yine bizleriz" ifadelerini kullandı.
Buluşma, soru cevap kısmının ardından son buldu.