Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, “Afet, Kentsel Dönüşüm ve Göç Perspektifinden Eski Bağlar’ın Geleceği Çalıştayı”na katıldı. Çalıştay açılışında konuşan Eşbaşkan Doğan Hatun, Bağlar ilçesindeki yapılarla ilgili halkın mağdur etmeden çözüm bulunması gerektiğini belirtti.
Bağlar Belediyesi koordinasyonunda, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu işbirliğiyle Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Afet, Kentsel Dönüşüm ve Göç Perspektifinden Eski Bağlar’ın Geleceği Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştaya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun ile birlikte Bağlar Belediyesi Eşbaşkanları Leyla Ayaz ve Siraç Çelik, ilçe belediyesi eşbaşkanları, DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülşen Özer ile sivil toplum örgütü temsilcileri ve muhtarlar katıldı.
Eşbaşkan Hatun: Kenti bütünüyle gözden geçirmezsek Bağlar anlaşılamaz
Çalıştayın açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, kentin geçmişinden bugüne uzanan planlama sorunlarına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Bağlar sokaklarıyla ilgili konuşmak bana ağır geliyor. 30 yıl Bağlar'da yaşadım. Depremde evimiz yıkıldı. 30 yıllık hayatım, şimdi üzerinde konuşacağımız sokaklarda geçti. Bağlar'ın tüm sokaklarına tek tek şahidiz. Eğer Diyarbakır'ı bütünüyle gözden geçirmezsek Bağlar anlaşılamaz. Biraz tarihe bakmamız ve sonra yeniden inşası üzerine konuşmamız gerekiyor. Bu şehir yaklaşık 5 bin yıl Sur içinde yaşamış ve 102 yıldır da Surların dışına çıkmış. Sur içine baktığımızda şehrin kimliğini göreceğiz. Sokak ve caddelerin soğuğa karşı, sıcağa karşı nasıl yapıldığını, sosyolojisinin ne olduğunu, örnek almamız gerekiyor. Surlardan Tren Yoluna kadar olan bölgeye bakın, Cumhuriyetin ilk yıllarının inşası ile planlanmış, hala şehrin en iyi planlaması olan bölge. Yani Yenişehir ve Ofis Semti. Neden böyle iyi bir planlama oraya kadar yapıldı ve 70 yıl sonrasında devamı yapılmadı? Cumhuriyet kurulduğunda planlama vardı ve planlama ruhu da vardı. Yenişehir'den sonra neden bu planlama uygulanmadı? Belediye de vardı, devlet de vardı. Bilindiği gibi 5-6 askeri darbe oldu. Büyük bir plansız göç de oldu. Sanki göç olduğunda şehir yönetimi yok muydu? Vardı. Burası yedi bin yıllık tarihi olan bir şehir. Cumhuriyetin ilk dönemi de vardı. Neden kimse bu planlamayı uygulamadı? Şehir yetkililerinin rol ve misyonu neydi? Resmi kurumlardan sivil kuruluşlara kadar, eğer bunları tartışmazsanız, bugün konuşacağımız şeyler, sadece bir konuşma olarak kalacak."
‘Riskli yapılar için çözüm bulunmalı’
Eşbaşkan Hatun, Kaynartepe Mahallesi için 2021-2022 yıllarında ilan edilen “kentsel dönüşüm” kararını eleştirerek, kentsel dönüşüm kararında yapıların değil mahallenin toplumsal yapısının riskli görüldüğünü söyledi. Bunların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kayıtlarında yazılı olduğunu ifade eden Eşbaşkan Hatun, “Buna göre, Kaynartepe halkını riskli gördüler, yapıları değil. Bugün bu anlayış üzerine mi konuşacağız, yoksa 2023 depremi sonrasında şehirde binden fazla yapının yıkılması üzerinden mi konuşacağız? Merkezi iktidar halkı riskli görüyor, diyor ki boşaltılmalı; biz ise yapıları riskli görüyoruz ve diyoruz ki ya boşaltılmalı ya da çözüm bulunmalı, yerinde yenilenmeli. Kimliği olmayan şehir, kimliği olmayan caddeler…90’lı yıllardaki göçle Bağlar'a yerleşip yapı inşa edenler, Sur’un mimarisini esas aldı. Neredeyse tipolojileri aynı. Malzemeleri farklı olsa da yapıların tipolojisi aynı. Halk oraya yerleşirken kimliğini de beraberinde getiriyor. Sosyolojisini, bilincini beraberinde getirmiş ve Surların eski mimarisinin örneği oraya taşımış. Birileri bunu risk olarak gördüğü için orada ‘kentsel dönüşüm’ ilan ettiler. Şehir plancılarının bu bakış açısıyla meseleye dikkat etmesi gerekiyor" diye konuştu.
‘Halkı mağdur etmemeliyiz’
Bağlar’ın kimliğiyle yeniden inşa etmenin gerekliliğini vurgulayan Eşbaşkan Hatun, konuşmasını şöyle tamamladı: "Benim yaşadığım binada 30 hane vardı. Toplam arsası 60 metrekareydi. Hane başına 2 metrekare arsa düşüyor. Burayı nasıl dönüştüreceksiniz? Tüm Bağlar'da çok büyük bir mülkiyet sorunu var. Bunun çözümü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı elinde. Çağrımız şu; ömrü dolmuş bazı yapıların yıkılıp dönüştürülmesi gerekiyor. Ama 1950 sonrası plansız, mühendislik dışı inşa edilen yapıların tüm sorunlarına çözüm bulunmalı. Her eve 2 metrekare düşüyor, bu nasıl olacak? Mağduriyet olmaması için, gelin birlikte, halkla; kurumlarımızla, belediyelerimizle, kimseyi mağdur etmeden bir çözüm yolu bulalım. Biz bunun için hazırız. Fikir ve planlarımız da var. Bu sokakların kimliğini iyi biliyoruz. Bu sorun Ankara'dan, harita başından çözülemez. Çözüm planlamasının yerinden geliştirilmesi gerekiyor. Halkı mağdur etmemeliyiz. Bağlar'ı rant alanı haline getirmemeliyiz. Birinci amacımız halkın mağdur olmaması, sağlam yapıların inşa edilmesi, temiz ve düzenli bir kent."
Çalıştayın açılışında, Bağlar Belediyesi Eşbaşkanları Leyla Ayaz ve Siraç Çelik ile TMMOB İKK adına Mahsum Çıya Korkmaz da birer konuşma yaptı.
İki gün sürecek çalıştayda, “Kentsel Dönüşüm, Yerine Kentsel İyileştirme, Bağlar İlçesinde Mevcut Yapı Stoğunun Yapısal Olarak Değerlendirilmesi, Bağlar İlçesinde Dönüşüm öncesi hazırlık, Afetlere Dirençli Bir Bağlar için Nasıl Bir Planlama Yaklaşımı, Diyarbakır'da Göç, Bağlar'da Hak Sahipliği, Mülkiyet Sorunları ve Hukuki Yaklaşımlar, Kentsel Dönüşüm Süreçlerinde Yerel Yönetimlerin Rolü ve Eski Bağlar'ın Kentsel Yapısının Katmanlı Okuması” gibi başlıklara ilişkin sunumlar gerçekleştirilecek.