Bu sayfayı yazdır

'Diyarbekir Müzik Kültürü' tartışıldı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından Cemilpaşa Konağı Kent Müzesi’nde kültürel hafıza söyleşileri kapsamında düzenlenen söyleşide Akademisyen M. Alişan Budak “19. ve 20. Yüzyılda Diyarbekir Kentli Müzik Kültürü”nü anlattı.

Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet yürüten Kent Müzesi Geçici Sergi Salonu’na "Kültürel Hafıza Söyleşileri" kapsamında Akademisyen M. Alişan Budak’ın “19. ve 20. Yüzyılda Diyarbekir Kentli Müzik Kültürü” konusu ile söyleşi gerçekleştirildi.

Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olarak yazdığı "Diyarbakır-Elazığ-Urfa kentli makamsal müzik geleneklerine tarihsel ve analitik bir bakış" tezinden kesitler sunan Budak “19. ve 20. Yüzyılda Diyarbekir Kentli Müzik Kültürü” sunumunu yaptı. Budak, Ankara Devlet Konservatuarı derlemelerinden oluşan kayıtları dinlettirerek Diyarbakırlı sanatçılar hakkında bilgi verdi.

Tarihte bilinen isimleri ile Diyarbekir, Harput ve Urfa kentlerinin, makam müziği açısından Anadolu ve Yukarı Mezopotamya'nın önemli merkezleri olduklarından söz eden Budak, söz konusu kentli müzik geleneklerinin günümüze ulaşmış örneklerinin birçok müzikal değişken açısından ilgi çekici benzerlik ve farklılıklar içerdiğini belirtti. Öte yandan bu kentli geleneklere ait yerel bir müzik terminolojisinin de söz konusu olduğunu ifade eden Budak, yöre müziğinin tarihsel arka planı ve yerel müzik terminolojisi konularında derleme bilgilerini katılımcılarla paylaştı.  Bu yörede ortak olarak kullanılan Beşiri, İbrahimi, Kürdi, Muhalif ve Nevruz makamlarının tarihsel nazariyat kaynaklarındaki tariflerini araştıran Budak, “Bu makamların Diyarbekir'e ait örnekleri ezgi çekirdekleri metodu kullanılarak analiz edildi. Söz konusu makamların Harput ve Urfa'daki örnekleri ile birlikte, bu makamların Azerbaycan, İran, Irak gibi yörenin etkileşim içerisinde olduğu çevre coğrafyalardaki kullanımlarına dair analitik bilgiler edinildi” dedi.

Budak, ayrıca yöreye özgü çok katmanlı bir makam kurgusu ve bu kurgu üzerine inşa edilen müzikal türlerin/biçimlerin komşu coğrafyalardaki makam müziği uygulamaları ile benzer karakterde olduklarının tespit edildiğini belirtti.  

Diyarbekir dinamik bir kent

19.yüzyılın sonundaki salnamelere bakıldığında 35-40 bin kişilik bir şehir merkezi nüfusu olan Diyarbakır'ın 1915 olaylarında göç veren bir şehir olduğunu, Cumhuriyetin kuruluşunun ardından Şeyh Sait isyanı, 60’lı yıllarda köyden kente göçten nasibini aldığını ve 80’lerde köy yakmalardan dolayı göç aldığını anlattı. Budak, “Çok dinamik bir şehir olduğu için sadece belirli bir dönem üzerinde çalışarak müzikal örneklerden bahsedebiliyorum. Kendini yenileyen bir şehir. Bugünkü Diyarbekir müziğinde bambaşka makamlar, türler var.   Müzik icra edilen mekanlar, müzik okulları var" diye konuştu.  

Söyleşi soru-cevap kısmının ardından son buldu.

Resim Galerisi